Bi daha! Bi daha!

Son zamanlarda gördüğüm rüyaların ilginçliği yanında bir de senaryo olabilme özellikleri mevcut. Yani demek istediğim yetenekli bi Hollywoodcu amca olsa bi kaç tane film çıkarabilir içlerinden. Bilemem, B sınıfı aksiyon filmlerine de benzeyebilirler, Oscarlık da olabilirler. Gördüğüm gün gelip yazsaydım keşke şuraya. Şimdi sadece bir tanesini hatırlayabiliyorum. 'Metroda Patlama'! O kadar gerçekti ki, kan revan içinde insanların yerlerde sürünmelerini, kolu kopmuş ya da herhangi bir şekilde yaralanmış olanların can havliyle olay yerini terketmek için kaçışmalarını hâlâ dehşet içinde hatırlıyorum. Bana hiçbirşey olmadı. Ama o tüm korkunç manzarayı görmek, yaşamak zorunda kaldım. Bu yüzden nasıl olduğunu anlamadığım şekilde zamanda geri gidip felaketi tekrar yaşamak durumunda olunca patlama olmadan önce oradan ayrıldım. Yeteri kadar uzaklaştığımda sadece patlama sesini duydum. Olay yerinden uzaklaşırken aklımda olan tek şey, bu yaptığım yüzünden yani 'geçmişi değiştirme'mden dolayı hayatımda neler olabileceğiydi. Uyandığımda bir süre rüyanın rüya olduğunu algılayamadığımdan baya bir korktuğumu itiraf edeyim. Sonrasında ise gelen bir rahatlama...:)

Rüya görme konusunda bir uzman olduğumdan mıdır, yoksa herkesin arada bir başına gelen bir şey midir bilemiyorum ama dün gece öylesine 'keşke şöyle bir rüya görsem' diye aklımdan geçirip tam da istediğim gibi bir rüya görünce bu gece için de heveslendim:)). O kadar da şanslı olamam heralde. Ama olursam ahhh!!! Ben yine birine tutuldum galiba. Rüya da onunla ilgiliydi. Rüyalarda buluşuruz yani... Zavallı ben :)))

0 yorum:

Yorum Gönder

About this blog

I remember one morning getting up at dawn, there was such a sense of possibility. You know, that feeling? And I remember thinking to myself: So, this is the beginning of happiness. This is where it starts. And of course there will always be more. It never occurred to me it wasn't the beginning. It was happiness. It was the moment. Right then.