Ben neredeyim?

Emmy ödüllerini izledim, onunla ilgili yazacaktım, erteledim. Şimdi üstünden 1 ay filan geçti heralde (hiç de zaman mefhumu yoktur bende :p). Tina'yı yazacaktım. Onun Emmy'sini yazacaktım, cupcake'lerini yazacaktım. Off off bi tembellik, bi bıkkınlık, bi depresyon geldi bana. Facebook hesabımı dondurdum. (Aman ne büyük olay! Aferin mi bekliyorsun? Aferin!) Zavallı, suçsuz, masum Amerikalı email arkadaşım da nasibini aldı bu depresyondan. Yazık 1 aydan fazla yazmayınca merak etmiş:). Neyse orayı düzelttik sanırım. Özürler dilendi filan. Bazen nefret edilecek bir insan olabiliyorum. Bir dahaki mesajımda güzel şarkılar tavsiye edicem. Unutmayayım şurda kalsın...

0 yorum:

Yorum Gönder

About this blog

I remember one morning getting up at dawn, there was such a sense of possibility. You know, that feeling? And I remember thinking to myself: So, this is the beginning of happiness. This is where it starts. And of course there will always be more. It never occurred to me it wasn't the beginning. It was happiness. It was the moment. Right then.